|
|
|
|
|
SINIFTA
İLETİŞİM BECERİLERİ VE EĞİTİMİ
Kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu
iletişimlere kişiler arası iletişim denilmektedir. Kişiler arası
iletişim sözlü ve sözsüz olarak ikiye ayrılmaktadır. Dille yapılan
iletişim sözlü iletişimdir. Sözsüz iletişim ise beden
hareketleri,ses değişimi, jestler ,gözler teması,mekânın
kullanımı-alancılık ve yüz ifadeleri olarak sınıflandırılmaktadır.
Sözsüz iletişimin kişiler arası iletişimde ayrı bir önemi
vardır.1967 de Prof.Dr.Albert Mahrebian ve Ferris tarafından
yapılan bir araştırmaya göre ; sözel
iletişimde %7, ses tonu ve
niteliğin %38,
duygusal yüz
ifadelerinin ise %55
oranında karşıya ulaşma paylarının
olduğu görülmüştür.
Aşağıda sözel olmayan davranışlarla ilgili bir diyalog
verilmektedir.
GÖZLEMCİ: Öğretmeninizin bir şeyi yapmanızı gerçekten
istediğini nasıl anlarsınız?
ÖĞRENCİ: Gözleri açılır ve yuvarlaklaşır,doğruca bize
bakar.Hareket etmez ve sesini biraz yükseltir, ama sakin ve
nazikçe konuşur. Bazen de yanımıza dikilip sessizce bize bakar.
GÖZLEMCİ: O zaman ne olur?
ÖĞRENCİ: Hemen dediğini yaparız.
Bu diyalogda da görüldüğü gibi , sözü edilen öğrenci öğretmenin
davranışlarını açıklarken sözel mesajlardan ziyade sözel olmayan
mesajlar üzerinde durulur.
Sözel olmayan bu tür davranışları doğru algılayabilmek için
davranışı yapan kişi hakkında mümkün olduğunca çok bilgi sahibi
olmak gerekir. Ayrıca bu bedensel hareketin yapıldığı ortamda
önemlidir.
Sözel olmayan iletişimin 4 ana niteliği şunlardır:
1.Sözel olmayan mesajlar iletişimin çok önemli bir öğesidir ve
kaçınılmaz olarak ortaya çıkarlar.
2.Bireyler çoğunlukla sözel olmayan mesajların pek farkında
değildir.
3. Sözel olmayan davranışlar, bir ilişkinin düzeyiyle ilgili
tutumsal ve duygusal ayrıntılar sağlar.
4.Sözel davranışlara göre sözel olmayan davranışlar daha güvenilir
ve inanılır olarak değerlendirilir.
Sözel olmayan iletişimin başlıca işlevleri de şunlardır :
1-)Tamamlama: Sözel bir mesajı pekiştirmek
Ör:Öğretmenin bir öğrenciye yumuşak bir sesle "aferin" demesi ve
öğrencinin başını okşaması
2-)Tekrarlama: Sözel ifadeyi kullanmanın yanı sıra , o
ifadenin sözel olmayan karşılığını da kullanma
Ör: Öğretmenin "şimdi 3. Soruyu yapmaya başlayın "derken eliyle de
3 işaretini yapması.
3-)Düzenleme: Sözel mesajların akışını denetlemek amacı ile
sözel olmayan mesajlar kullanmak.
Ör: Sözel almak isteyen bir öğrenciye henüz kendi sözünün
bitmediğini belirtmek için eliyle bekle işareti yapması.
4-)Yerine Geçme: Sözel mesaj kullanmaksızın onların yerine
geçen sözel olmayan mesajlar kullanmak.
Ör: Çıkabilirsiniz anlamında baş işareti ,güle anlamında el
sallanması ,bir öğrencinin bir soru karşısında başını önüne
eğmesi...
5-)Vurgulama: Bazı kelimeleri her zamankinden daha yüksek
sesle söylemek,konuşurken biraz ara verip biraz sonra
söyleneceklerin önemine dikkat çekmek.
Sözel Mesajlarla Sözel Olmayanların Çatışması
Bir öğretmen çok kötü bir ödev hazırlayan öğrenciye "nasıl
becerdin bunu ,gerçekten harika!" derken beden dili ile onunla
alay ettiğini belirtebilir. Bazı araştırmacılara göre
öğretmenlerin başvurdukları iletişim biçiminin %80 i beden diline
dayalıdır. Ancak sözel mesajla sözel olmayan arasında bir çatışma
varsa mesajın güvenilirliği iyice azalmaktadır. Beden
hareketlerine ilişkin sebepleri ve bunların belirtilerini anlamak
oldukça güçtür. Daha öncede belirtildiği gibi bunların çıkış
ortamları da oldukça önemlidir.
Sözel Olmayan İletişim Öğeleri
Beden hareketleri
Jestler
Göz Teması
Mekânın kullanımı ve Alancılık
Yüz İfadeleri
Ses Değişimi
JESTLER ve BEDEN HAREKETLERİ:
Sözel iletişimin diğer öğelerini anlamak gibi beden hareketlerini
anlamakta oldukça güçtür. Farklı kültürlere göre özel anlamlar
taşırlar. Türkler ve Yunanlılar "hayır" demek istediklerinde
başlarını yukarı kaldırarak Amerikalılar ise iki yana
sallamaktadır.
Burada önemli olan öğretmenin sınıf içindeki duruşu , sesiyle
hareketleri arasındaki uyum,hareketli veya yavaş oluşu ,sakin veya
sinirli oluşu beden hareketleri ve jestleri ile ilgilidir.
Ayrıca farklı bir husus ise öğrencinin beden hareketlerdir.
Onların oturuşu ,dersi dinleyip dinlemediği gene öğrencinin beden
hareketleri ile görülür.
GÖZ TEMASI ve GÖZLER :
İnsanlarla olan iletişimde göz ve göz teması çok önemlidir.
Sınıftada aynı şekildedir. Sınıfa ilk girilip ders anlatmaya
başlamadan önce göz teması kurulmalıdır. Bu öncelikle uzaktan
yakına hafif bir tebessümle insanların öncelikle ilgilerini size
çevirmeleri beklenir. Eğer insanlarla göz teması kurmazsanız
sıkılıp sizden dersten ve hatta sınıftan uzaklaşır belki evde
yapılan yemeği düşünmeye başlarlar. Bu göz temasının bütün bir
ders boyunca sürmesi gerekir ayrıca.
Beden dilinde farklı ve çarpıcı bir husus ise her yerinizi kontrol
edebilirsiniz ancak göz bebeklerinizi değil. Yalan söyleyen bir
insanı , ayrıca bir insanın bir şeyden hoşlanıp hoşlanmadığını da
göz bebeklerinden anlayabiliriz. Birşeyden hoşlanma durumlarda
göz bebeklerinin 4 kat kadar büyüdüğü gözlenmiştir.Bu büyümeler
veya küçülmeler özellikle açık renk gözlülerde daha
belirginleşirler.
Gözbebeklerinin büyük ve küçük hali
Mekân Kullanımı ve Alancılık:
Öğretmen sınıf içinde hareketli olmalıdır. Masaya bağlı dersi
anlatan öğretmen ilgiyi tam olarak kendi üzerinde toplayamaz.
Sınıf ortamı uygun ise sınıfta gezmelidir ve gerekirse öğrencilere
doğru eğilmelidir.Bu noktada öğretmen gerekirse sıraların düzenini
öğrenciye daha iyi ulaşacak şekilde düzelttirebilir.
Çevremizdeki Bölgeler :
Bizden 50cm ye kadar olan bölge özel alanımızdır. Bu bölgeye
sadece anne-babamız, eşimiz,sevgilimiz, yada çok yakın
arkadaşlarımızın girebildiği bölgedir. Bu alana başkası girerse
stresimiz artar kalp daha hızlı artmaya başlar.50-120cm arasına
uzun süre beraber çalıştığımız iş arkadaşlarımız ve dostlarımız
girebilirler.
YÜZ İFADELERI:
Kaş çatma , gülme, hüzün , umut, beklenti ,şaşkınlık ,sinirlenmek
,merak ...gibi ifadelerin insan yüzünde verdiği ifadelerdir.
Mesela aşağıda ki resimde kafanın birkaç cm geriye atılıp gözler
hafif kısılarak bir küçümseme ifadesi görülmektedir.
SES DEĞİŞİMİ:
Öğretmen eğer hep aynı tonda bir ses kullanırsa öğrencinin derse
olan ilgisi azalacaktır. Çünkü monoton bir ses beyni de monoton
bir ortama sokar . Öğrenmede azalır. Ders boyunca öğretmen sesini
yükseltip alçaltmalıdır . Ve gerekli yerlerde hoşlandığını,
dinamikliğini göstermelidir.
Konu anlatımında dikkat edilmesi gereken bir husus: Ders
anlatımında öğretmen asalak kelimeleri çok kullanmamalıdır. Akıcı
konuşmamız ve "eaa" "ııh" gibi konuşmadaki düşünürken çıkardığımız
seslerden uzaklaşıp kurtulmamız gereklidir.Bunlar içine çoğu
bağlaç kelimeler de dahildir.Sadece bunlarla da kalmıyor, bir konu
başlığı bile anlatımda her cümlemizde aynı şekilde geçebiliyor.
Sınıfta uygulanması gereken birkaç ilke;
1-) Öğrencilere daima olumlu
beklentilerle yaklaşılmalıdır.
2-) İtirazlarını önceden tahmin edip seslendirin.
3-) Bütün noktaları tek tek numaralandırın ve belgeleyin. Bir
mesajı aktarmanın en iyi yolu önce bir fikir öne sürüp sonra
örneğini vermektir.
4-) İhtiyaçlarına cevap verin ve onların dilini konuşun.
5-) Öğrencileri fikirlerinizi denemeye esinlendirin. Motive edin.
"Hoca talebesinin kat edeceği yolu daha önceden kat edendir.
Hoca yolun tüm zorluklarını, açmazlarını, aldatıcı ve ayartıcı
yönlerini bilendir"
Kaynak: İnternet |
|
|
 |
|
|
|